Dört yıl aradan sonra MRW yarışlarına Toka Yelken Ekibi olarak yeniden kendi teknemiz ile katılacağız. Cumartesi günü Alp ve ben İzmir’den yola çıkarak Netsel Marina’da Ali ve Jale, Arda, Rıdvan ve Uluç ile buluşuyoruz. Uluç sizlere yabancı gelebilir, Serdar’ın yerine ekibimize katılacak, buluşmayı eski ekip arkadaşımız Haldun Ülkenli sağladı. Yerimiz güzel, Netsel tıklım tıklım tekne dolu. Jale tekne ile Kumlubük’te yemeğe gitmek istiyor, ayrılmak hata olacak, dönüşte yer bulamayacağız ama dinletemiyorum. Karanlıkta dönüyoruz ve korkulan başa geliyor, yerimiz kapılmış. C iskelesinde sıkışık bir yere yönlendiriliyoruz. Sonunda tekneden daha dar bir aralığa ite kaka giriyoruz. Pazar öğlene doğru ekibin tamamı toplanıyor. Hazırlık, tekne boşaltma işlerinin ardından antrenmana çıkıyoruz. Destek için gelen sevgili Fatih ve Canan da bizimle. Hava güzel birkaç manevraya izin veriyor.
Pazartesi 1. Yarış: 180 civarında tekne var (tek tek saymadım), aralarında efsanevi VOR 70 Black Betty de. Dünyayı 2 kez yarışarak dönmüş bir tekneyi karşımızda görmek heyecan verici. Epeyce bir süre parkurda oyalanıyoruz, hava yok. Bir süre sonra yalancı boğaz tarafından 8 knot civarında istikrarlı bir hava geliyor ve komite kısa süre sonra yarışın yapılmayacağını duyuruyor. Gerekçe finişlerin karanlığa kalacağı, anlamak zor! İptal sonrası filonun yarısı antrenman yapmayı tercih ediyor, görüntü yarıştan farksız.
Salı 2. Yarış: Bu sabah aldığımız bir habere göre annesi kalp krizi geçiren Fatih apar topar İzmir’e dönmüş, acil şifa diliyoruz. Bu durumda Murat Serdar’dan boşalan direk dibine gelecek, Uluç ise Murat’ın vinç görevini üstlenecek. Murat nedense bu görev için pek istekli değil ancak iş başa düştü. Koyun dışındayız, start boğaz, rota Yılancık adasının Doğusuna atılan şamandıra dönülerek, Kadırga Burnu’nda tamamlanıyor. Hava düşük, yarış uzun ve sancılı olacak. Sıkıntılı bir duraklama yaşamadan şamandırayı dönüyoruz. Buraya kadar kıyıdan gelenler kaybetti, açıktan gelenler kazandı, biz orta hatta gelerek iyi bir konumda yer aldık. Korkulan duraklama Kadırga Burnu’na yaklaşırken yaşanıyor, arkadan gelen rakiplerimiz dibimize sokuldular, böyle biterse kötü derece alacağız. Neyse ki tazeleyen hafif bir esintiyi kullanmayı beceriyoruz, önümüzdeki iki tekneyi de geçerek Black Betty’nin ardından ikinci olarak finişe giriyoruz. Black Betty tüm filoya fark atarak birinci olmuş durumda.
Çarşamba 3. Yarış: Yine koyun dışındayız, aynı rotanın bir parça kısaltılmış hali, bence anlamsız olmuş. Dünkü filmin devamı gibi, çok farklı bir durum yok, yine ikinci oluyoruz. Bu sefer birinci Uka Uka, aldığımız sonuçla IRC1 grubunun liderliğine oturuyoruz, çünkü birinci değişiyor. Black Betty bu sefer 12. oldu.
Perşembe 4. Yarış: Gerçek manada ilk yarışımız olacak, ilk iki gün yapılan, manevra gerektirmeyen uzun yarışları pek sevemedik. Yalancı boğaz tarafından güzel rüzgar var, güzel dediysem Marmaris şartlarında güzel sayılıyor, 5-6 knot en fazla. Güzel başlıyor ve güzel yürüyoruz ancak kaderimiz Batı şamandırasına giderken değişiyor ve park ediyoruz. Rakiplerimizin uzaklaşmasını seyrediyoruz, arayı o kadar açtılar ki bu durumdan doğrulmak artık mucize olur. Yine de bırakmıyoruz, kanımızın son damlasına kadar savaşıyoruz ve 3. oluyoruz ve grup liderliğimiz devam ediyor. Bu yarışta teknemizde www.coastguideofturkey.com sitesinin yapımcısı Levent Çelmen'i konul ediyoruz, o da nefis fotoğraflarıyla yarışı belgeliyor. Kendisini Çeşme yarışlarındaki çömezlik günlerimizden beri tanıyoruz, ne çok zaman geçmiş! Düşmanlarımızın gönderdiğinden süphe ettiğimiz Levent Abi'yi, tramolalarda karşıdan karşıya geçmesi için zor ikna ediyoruz :)
Cuma 5. Yarış: Tüm haftayı lider götürdük, yine lideriz ancak 4 tekne birer puan farkla dizilmiş durumda ve bugünün sonucuna göre her birinin haftayı kazanma şansı var. Dün olanlardan sonra sonuç garanti değil. Bu düşünceyle odaklanıyoruz ve başından sonuna mükemmel diyebileceğim bir yarış çıkarıyoruz, ilk finişi güzel bir farkla yapıyoruz. Bu şekilde yarıştığımızda çok mutlu oluyorum, kaybetsek de önemli olmuyor. Bu yarışta 1. olarak haftayı da kazanıyoruz: gelenek bozulmadı :)
Değerlendirmeler:
Bugüne kadar MIRW’e çok isteyerek ve severek katıldık. Tabiatın güzelliği, sonbaharın renkleri ve yılın son yarışı olması nedeniyle yeri daima özel oldu. Ancak keyfimiz kaçıran bir olaya değinmek durumundayız: Kayıt işlemini aylar önceden yapmış ve ücretini yatırmıştık. Borda numaramızı almak üzere kulübe gittiğimizde sosyal etkinlik ücreti olan 125€ x ekip sayısı ödememiz gerektiği belirtildi. Sosyal etkinliklere katılmayacağımızı bildirmemize rağmen bir zorlamaya maruz kaldık. Bu konunun başka ekipler tarafından da yaşandığını daha sonra öğrendik. Umarız gelecek sene bu yanlışlık sona erer ve “eğlence” kısmına isteyen katılır, istemeyen katılmaz.
Bu hafta dizimin keyifli sinyaller vermediğini belirteliyim. Ameliyat sonrasındaki ilk etkinlik olarak bayramda Tahtalı Dağı’na çıkmaya karar vermiştik. Beycik’ten başladık, Bel’e geldiğimizde ilk sinyaller başladı, Yaylakuzdere tarafına inmeye karar verdik, uzun bir inişmiş, daha da beter oldu. Yeni sezon için gözüm korkmuş vaziyette.
Yeni üyemiz: Uluç ekibe, ekip de Uluç’a yabancılık çekmedi, 2014 sezonunda bizimle olacak, kendisine bol sabır ve metanet diliyoruz.
Cumartesi: Yarış sonrası teknenin BAYK Kış Trofesi’ne kadar yatacağı Teos Marina’ya götürülmesine karar verildi. Transferi Alp ve ben yapacaktık. Arda, Murat ve Rıdvan da ilk gününe katılıp, Knidos’ta inmeye kara verdiler. Ekip haklı olarak Cuma gecesini kutlama eğlencesine ayırmak istedi. Ben de Cumartesi sabahı kimseyi uyandırmadan yola çıkma görevini üstlendim. Sabah 05:30 sessizce kalktım, palamarları çözdüm, tam ayrılacağım, “acaba” dedim? Kabine indim, uyuyanları saydım, Murat yok! Benden 10 dakika önce kalkmış ve bankamatikten para çekmeye gitmiş. Neyse 15 dakika sonra geldi de ayrılabildik. Güzel manzaralar eşliğinde geçen yolculukta arkadaşlarımızı Knidos’ta indirdik ve geceyi Gümüşlük’te geçirdik.
Pazar: Yine 05:30 demir aldık ve güzel bir saatte Teos Marina’ya vardık. Kapalı hava ve düşük görüş mesafesi nedeniyle bu kıyılarda en sevdiğim yerlerden olan Dilek Geçidi’nin tadını çıkaramadım. Bir sezon daha böylece kapanmış oldu.
Hoş anılar:
- Tekneye atlayan fok balığı.
- Rüzgar beklerken yapılan yüzme yarışları.
- Starta 10 dakika kala alınan tuvalet molaları.
- "Charlie"yi Marmaris'te bir bar sanan dünemcimiz.
- “Hasimetrik, ha değil”, “acayip set” gibi üretilen yeni yelkencilik terimleri.
- Arda’nın yol boyunca uyuyup Knidos’a varmamıza bir saat kala uyanması ve "mavi yolculuk ne güzelmiş" yorumunda bulunması.
- Türk Yapımı bir teknenin (M.A.T.), Türk ekip ile (Toka Yelken Ekibi), uluslararası Marmaris yarış haftasına 3 kez katılıp (2008, 2009, 2013), üçünde de IRC1 sınıfında 1.liği almış olması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder