30 Mart 2015

Nihayet...

Bodrum CFM-Bayk Kış Trofesi'nin 4. ayağında özlediğimiz birinciliğe ulaştık.

Sonunda baş başa kaldık. İlk üç ayakta bize destek veren Haluk ve Andrea bu hafta sonu yoklar. Sanırım sırtımızı onlara verince biraz yayılmıştık. İş başa düşünce gayretlendik ve iyi neticeler aldık, haftayı birincilikle kapattık. 


Perşembe:
Tekneye alışma sürecimizin başında olduğumuzun bilinciyle iki gün sıkı antrenman yapılmasına karar vermiştik. Öğle yemeğinin ardından tekneye bizimle birlikte adapte olmaya çalışan elektronikler ile başlangıcı yaptık. Geçen ayakta uçan rüzgar gülümüzün yerine kendi teknesindekini bize ödünç veren Sn. Tarık Tüten’in emanetini yerine taktık. Güzelce temizleyip bakımını yaptıktan sonra elbette. Yardımı için kendisine teşekkür ediyoruz.
Güvertede ufak tefek modifikasyon, ardından denize çıktık. Cankurtaranımız sevgili Fatih Aydemir bizimle, Andrea’nın görevini yapacak. Ekibin eski havası yerinde, teknik ve insani tüm sorunları çözmüş durumdayız (yakında tekrar bozarız :).
Ekibin problemler karşısında kendini yenileyen, tamir edebilen bir yapısı var, dayanışma mükemmel.
Bu atmosferde yaptığımız antrenman çok güzel geçti, keyifler yerinde.

Cuma:
Teknede yaklaşık 18 kişiyiz, tam olarak bir türlü sayamadım, sürekli yer değiştiriyorlar!
Elektronik kalibrasyonu için gelen arkadaşlar, misafirler Alp Doğuoğlu ve Levent Ozan, Arkas teknesinden Tolga ve Martin ve tanımadığım birkaç kişi daha…
İki antrenman planlıyoruz, öğle molasından önce ve sonra. Her ikisinde de manevra yerine tekne hızına ve trimlere odaklanıyoruz. Bugün de çok verimli geçiyor, süratler ve suratlar güzel !
Güzel bir akşam yemeği ile günü bitiriyoruz.

Cumartesi:
foto : Çiğdem Yurtsever
Belim berbat, sanırım antrenmanda incittim, emekleyerek yürüyorum. Sabah yataktan kalkıp yere basmam yarım saat kadar sürdü ! Burak Tüzel’den yerimi almasını rica ediyoruz, sağ olsun kırmıyor. Levent’in ısrarıyla bir avuç ilaç yutturuyorlar, bir süre sonra ekiptekilerin yüzleri bulanık görünmeye başladı, iyiymiş bu ilaçlar. J
Sert hava, komite limanda bekletiyor, havanın oturmasını umuyoruz. Saat 14:00 civarında beklenen çağrı geliyor, hemen toparlanıyoruz. Yalnızca Serdar bir parça ağır hareket ediyor, beklerken sıkıntıdan ‘’birazcık’’ rakı içmiş, durumu benden beter. J
İyi bir startın ardından tüm şamandıraları lider dönerek güzel bir yarış çıkartıyorduk. Derken Arkas ile İskorpit teknesinin birbirlerine dolandıklarını gördük. Mad X teknesinin ise kötü bir broşa girdiğini duyduk. Her iki kaza da yaralanma olmadan ucuz atlatılmış, geçmiş olsun.
Bu yarışı kazandık, süratimiz çok iyiydi.

Pazar:
İki yarış yapılacak. İlk yarışı tüm filoyu delirtecek olan delikli havada yapıyoruz ve maalesef tüm delikler de bize denk geliyor. Demir atmış beklerken rakiplerimizin sulara gire çıka ilerlemesini izlemek acı verici. Bu yarışın tek keyifli yanı son pupa ayağı idi. Şamandırayı döndüğümüzde Farraway 1 dakika 10 saniye önümüzde idi. Bu farkı çok zevkli geçen balon seyrinde yaklaşık 10 dakika içinde kapattık ve yarışı onların önünde bitirdik. Tekneyi tanıdıkça daha da hızlanacağız. Bu yarışta ikinci olduk.
İkinci yarış çok hafif havada start aldı ve ilk orsa ayağında abandone oldu. Rüzgar oturduğunda yeniden start verildi. Artık kendimizi tekneye alışmış hissediyoruz ve ancak pozisyonlarımızın detayları ile uğraşmaya başlıyoruz. Böyle olunca istikrarlı sonuçlar gelmeye başlıyor. Bu yarışta da ikinci olduk.
Yarışı birinci bitiren Farraway sezon başından beri çok iyi yarışlar çıkartıyor ve trofede lider durumda. Kendilerini tebrik ediyoruz.

Sonuç:
  • İyi bir hafta sonuydu, güzel kapandı.
  • İlk üç ayakta oluşan yönetim hataları yoktu, komitede de bir telafi gayreti vardı.
  • Haftanın yıldızı oybirliği ile Uluç oldu, gayretle ve durmadan çok koşturdu ve yoruldu. Ankara’dan yelkenci çıkmaz diyenlere duyurulur, bir de balonu içeri alırken sigara içmese…
  • Aramıza yeni katılmaya aday Aynur Önder de(runner) cumartesi ve Pazar günleri bizle beraber yarıştı, bize uğur getirdi.
  • Bu hafta sonu her zaman olduğu gibi bizlere destek veren Fatih Aydemir ve sevgili eşi Canan’a, Cumartesi günkü yarışta kendi teknesini terk etmek pahasına yardımcı olan Burak Tüzel’e sonsuz teşekkürler.

***

Instagram:
Biraz geç te olsa biz de Instagram dünyasına adım attık. Bizi artık oradan da takip edebilirsiniz.  Instagram takipçilerimizden bir tanesi Bosphorus Cup ta bizimle birlikte yarışa katılacak. Katılımlarınızı bekliyoruz.  instagram.com/tokayelken



13 Mart 2015

Üç Yarışın Hikayesi

Yine BAYK Kış Trofesi, yine ilk üç ayak hikayesi bir arada, yine yeni tekne, yeni sponsor. Eski yazılardan birini alıp tarihleri değiştirsek olacak sanki ..!

foto: Ragıp Candan
İki senede bir tekne değiştirme geleneğimizi bozmadık, yeni kuzumuz MAT 1180,
yeni sponsorumuz  CFM.

Her ikisi de öncekilere göre epeyce daha iddialı.

Teknemiz "next generation" (gelecek nesil) denilen safkan bir yarış teknesi. Biliyorsunuz önceden yarıştığımız tekneler yarış-gezi amaçlı idi, gezi kısmını da dibine kadar kullanmıştık. IRC’nin safkan yarışçı teknelere kredi tanımaya başlaması ile bizim de geçiş kararı vermemiz kolaylaştı.

Sponsorumuz Cem Özdemir ise ekipte faal olarak yer alıyor, piyano görevini üstlendi. Bu ekipte gönüllü olarak yer almayı arzu etmesi nedeniyle kendisine acil şifalar diliyoruz :) Ayrıca bu yazının yazıldığı tarihten bir hafta öncesinde de BAYK Kış Trofesi’ne iki yıl süreyle sponsor oldu. Ekibimize, teknemize ve yelken camiasına verdiği destekten ötürü kendisine müteşekkiriz.

Matmazel’i gözyaşları içerisinde uğurladıktan sonra sıkı bir çalışma temposu bizi bekliyordu. Yeni teknenin üretiminin Bodrum kış trofesi 1. ayakta yarışabilecek şekilde tamamlanması gerekliydi. Bunun ne demek olduğunu kısıtlı zamanda bu işi yapmış olanlar çok iyi anlayacaklardır. Fiziken üretimin bitmesi yanında yelkenler, güverte donanımı ve halatlar, sponsor logo ve giydirmeleri, kıyafet, lojistik… yıpratıcı bir mesaj ve telefon trafiği.

1180 serisinin ilk gövdesini kullanacak olmamız nedeniyle tasarım-üretim-detay geliştirme aynı süreçte yürüdü. Tedarikçilerin organize edilmesi ve ilgili parçaların zamanında temini yoğun çalışmanın yanında hatırı sayılır bir stresi de beraberinde getirdi. Örneğin, salma torpili teknenin denize inişinden önceki akşam tersaneye teslim edildi, montajı yapıldı ve tekne TIR üzerine konuldu.

Bu esnada 1. ayağın başlamasına 1 haftadan daha az süre vardı.

Bu bir haftada tekneyi Çeşme’den suya indirmek, direği dikmek-trimlemek, çıkması kuvvetle muhtemel ufak tefek aksaklıkları gidermek, Bodrum’a transfer etmek, yelkenleri denemek zorundaydık. İmkan bulursak da yarış öncesi küçük bir antrenman yapmak istiyorduk. 

Havanın tüm muhalefetine rağmen bunları becerdik. Fırtınada direği diktik, diğer işleri dondurucu soğuk ve rüzgar altında tamamladık. Tüm ekip olarak transferde yer aldık, Sisam Adası’nda güzel bir mola bile verdik. Bunları yaparken tüm motivasyon kaynağımız Yiğit idi, tekne ilk yarışa yetişirse sakallarını kesecekti, bunu da becerdik.

Gelelim yarışlara:
İlk üç ayakta yapılan yarışlara yönetim hataları damga vurdu, özellikle son yarışta telsize sarılıp tepkisini göstermeyen kalmadı.

1.Ayak:
Yetişmek için yırtındığımız 1. ayakta 20 dakikada biten tek kollu bir pupa yarış yapılabildi.
Katılmış olduğumuz en kısa ve garip yarış!

2.Ayak:
Bu ayağa sert rüzgarda ipi -bir tekne tarafından- kesilip, sürüklenen şamandıra damgasını vurdu. Kolaylıkla kazanabileceğimiz yarıştan güzel bir ders alarak çıktık:

Yarış sonrasında rakip teknelerden bir arkadaşımız yarışın iptali için protesto vermeye gideceğini bize bildirdi. Bu durumda biz gitmeye gerek görmedik. Ancak sonradan iptal yerine sadece bir tekne için düzeltme kararı verildiğini hayretle öğrendik.

Kararı  –ve tabi sonuçları-  gördüğümüzde protesto süresi sona ermişti, komitenin kulakları isyanımıza tıkalıydı. Bu şartlar altında komitenin mağdur olan tüm teknelere kural ISAF RRS 64.2. madde uyarınca düzeltme vermesi gerekirdi. Daha doğrusu bot gelene kadar kopmuş şamandırayı dönen –biz dahil- 5 tekneye ceza vermesi gerekirdi. Düzeltme kararı son derece yanlış ve bu kararın nasıl alındığı da maalesef meçhul. Konu ile ilgili MHK na temyiz baş vurusunda bulunduk, bu işi sonuna kadar takip etmekte kararlıyız.


foto: Çiğdem Yurtsever
3.Ayak:
Bu ayağın ilk yarışında flok ile muhteşem bir trol çekme hikayemiz oldu, anlatmak lazım:

Batı yönüne orsa seyirle gidiyoruz. Hava aniden sertledi, hafif hava floğuyla yakalandık. Değiştirme kararı çıktı. Küçük bir ekip pozisyon değişikliği nedeniyle felaketler birbirini izledi. Floğu suya kaçırdık, 30 knot esen rüzgarda sadece mandar köşesinden 2 kişi tutuyoruz ve diğerleri seyrediyorlar. Yelken suyun üzerinde tam yayılı vaziyette, yük inanılmaz. Dayanamayacak duruma geldiğimizde havuzluktakiler ancak uyandılar ve balık ağı toplar gibi hep birlikte içeri aldık, bu arada yarışı da kaybettik elbette.

Bu ayağa damgasını vuran, ikinci gün hafif havada inanılması güç bir mesafeye atılan şamandıralar ve 4 turlu sosis rota idi. Yanılmıyorsam ilk tur bizim için 55 dakika sürdü. Katılmış olduğumuz en uzun şamandıra yarışı.!

Tamamlanabilse yarış parkuru toplam 25-30 mil arası olacaktı, bu Bodrum’da yaptığımız tüm coğrafi rotalardan daha uzun. Hava tahminleri günlerce önceden belli iken böyle bir parkur kurmak inanılır gibi değil. Bütün bunların üstüne binbir emekle koşulan 3,5 saat sonrasında son şamandırayı dönmeye az bir mesafe kalmışken ve rüzgar tekrar tazelemişken abandone kararı geldi. Bu hava şartlarında, bu kadar büyük bir parkurda rüzgarın, parkurun tamamı için aynı olmasını beklemek zaten mucize. Diğer teknelerden tam anlamıyla çileden çıkanlar oldu; telsizden komiteye pek çok anons yapıldı; bazı tekneler yarışın yapılabileceğini kanıtlamak için parkuru yelken seyri ile tamamladılar; kulaklar yine tıkalı! 

Bu yarışlar için az emek, zaman ve para harcamıyoruz, sadece biz değil tüm ekipler için bu geçerli.
Yarışların doğru ve adaletli düzenlenebilmesi için iyi yönetim ve planlama şart. Bu konunun ehil kişilere bırakılması taraftarıyız.

Yarışların özeti:
3 ayakta yapılan toplam 5 yarışın 2 tanesi şaibeli, 1 yarış ise keyfi kararlar ve yanlış planlama sebebiyle iptal. Yıllardır zevkle yarıştığımız BAYK kış trofesi çok daha iyisini hak ediyor. Umuyoruz ki bundan sonraki yarışlar, tüm yarışçılar ve organizatörlere eski keyifli kış trofesi günlerini geri getirir.

foto: Ragıp Candan

Tekne hazırlık döneminde ve geçtiğimiz 3 ayak boyunca bizlere bıkıp usanmadan yardım eden Burak Tüzel ve Andrea Marengo’ ya (One Sails), transfer, antrenman ve yarış desteği için Cihan Erkan’a, üç ayakta yardım ve taktik için teknemize binen ve büyük çaba sarf eden Haluk Babacan’a ve tüm projenin gerçekleşmesinde en büyük pay sahibi sponsorumuz CFM ve Cem Özdemir’e bir kez de buradan teşekkür ediyor, bizleri seven ve takip eden tüm dostlarımıza aksaklıklarla dolu bu 3 ayak sonrasında bekledikleri başarılı sonuçları bir an önce müjdelemek istiyoruz. 

Sevgi ve selamlarımızla...

***

ekleme (02.04.2015):
yukarıdaki yazımız yayınlandıktan sonra bahsettiğimiz protesto/düzeltme kararına konu olan teknedeki arkadaşlarımız bize ulaşıp yazımızdan üzüntü duyduklarını, yazımızda onları suçlayan ifadeler olduğunu düşündüklerini bize ilettiler; protesto taleplerini en başından beri, iptal için değil kendi derecelerine itiraz için vermeyi planlayarak yaptıklarını söylediler. Biz maalesef  yanlış anlamışız. Bu yanlış anlama sebebiyle de yapmamız gerekeni yapmamışız, ancak protesto komitesi de kurallar gereği  kendi üzerine düşeni yapmadı ve haksız bir derece aldık. 
Yazımızdaki ilgili bölümün amacı bu arkadaşlarımızı suçlamak, kırmak değil, protesto vermeyişimizin sebebini anlatmaktı. Yine de bu vesile ile kendilerini üzdüysek, arkadaşlık ve dostluğun bizler için de yarıştan çok önce geldiğini belirterek kendilerinden tüm samimiyetimizle özür dileriz.