Gene bir yarış öncesi yurdun dört bir yanından toplanma zamanı gelmişti. Ankara’dan Uluç ve Teoman, İzmir’den Alp, Cem ve Serdar, İstanbul’dan Levent, Rıdvan ve ben, Datça’dan Ali, Bodrum’dan Yiğit. Ali 2 günlük yarış için, fedakarlık göstererek tekneyi İstanbul’a çıkarmıştı. Üstelik güzel teknemiz MATmazel, İstanbul’da kalmayıp yarışın devamında doğduğu sulara doğru geri yola çıkacaktı.Amacımız Cuma öğleden sonra buluşup Arkas cup sonrası araya giren zamanı telafi etmek için kısa süreli bir antrenman yapmaktı. Ancak Ankara ekibinden saat 5’te gelen telefon, henüz Sapanca’da oldukları ve Fenerbahçe’mize 1 saat içinde ulaşmayı planladıkları yönündeydi. Hal böyle olunca eksik kadro ile yelken bastık ve batan güneşin de verdiği rehavetle düz koşulardan ibaret bir antrenman yaptık. Bütün hikaye de böyle başladı.
